May 9, 2007

BUDAPESTE 3

Dunya uzerinde Hristiyan dinine mensup olmayip en cok kilise gezen insan rekoru varsa aday olmak istiyorum. Kiliselerde kulturlerinin en onemli parcalari ve cok onemli sanat eserleri iceriyor. Her seferinde off pofff ben bu kadar cami gezmedim omrumde desemde hepsini gezer inceler, her heykelin her resmin hikayesini merak ederim, okurum. Budapeste'de kilise bakimindan oldukca zengin. Matyas Kilisesi, Aziz Istvan Bazilikasi, Luther Kilisesi, Kalvinist Kilise, Azize Anna Kilisesi, Ic Kent Kilisesi, Fransisken Kilisesi, Magara Kilisesi yolustunde karsilastiklarim haric icine girip gezdigim kiliseler.

Burasi Matyas kilisesi..Orijinal detaylarin cogu, Osmanlilar kiliseyi 1541'de camiye donusturduklerinde kaybolmus. Buda kurtarilirken de kilise neredeyse tamamen yikilmis. Birkac yapilma yikilma olayinin ardindan Neo- Gotik uslupta restora edilmis.




Arpad Taci, mucevher, inci ve minelerle suslenmis bu tac, var olan iki tac birlestirilerek yaratilmis. Alttaki Bizans taci 'Yunan taci', ustteki de 'Latin Taci' adiyla aniliyormus. Ustundeki hep egikmiymis derseniz, bu soru bilim adamlarinin da aklina gelmis ve oturmus hesaplamislar, acilar falan filan diye.. Zaten tacin sergilrndigi salonun duvarlarinda bu hesaplamalri da sergiliyorlar. Cevap ise hayir egik degilmis. Zaman icinde bir sekilde egilmis, yere falan dusurduler herhalde diye dusunduk :)




Balikci Tabyasinin onundeki meydan ayni zamanda Matyas Kilisesinin de bulundugu yer. Bu kus mu desem cok komik oldum simdi kartal mi ya da atmaca herhalde... Her neyse iste boyle kolunuza ya da omzunuza alip fotograf cektirebiliyorsunuz. Bende heves ettim ama esim kesinlikle istemedi.. Cok tehlikeli bir hayvan gozunu falan cikarir simdi dedi korkuttu beni. Bizim hayatimizda boyle iste minimum risk alarak geciyor :)))



Yuruduk yuruduk saatlerce ayakta kaldik, ayaklarimizi biraz simartmamiz lazim... Iste Budapeste'de mutlaka yaplilmasi gereken seylerden biri Gellert Kaplicalarinda ayak masaji. Tamamen tasli tarakli bir kaplica sefasi istemiyorsaniz ama Sezession uslubunda yapilmis bu kaplicayi gormek istiyorsaniz iyi bir firsat derim..



Biz gittigimizde tarih 1 Mayis'ti ve cok kalabalikti. Nerden bilelim? Megerse Budapesteliler icin Kaplica 1 Mayis gelenegiymis..
Sifali sularinin varligi 13. yyden beri bilinmekte..Ortacagda ise burada bir hastane varmis.Hamamlar ise Osmanli tarafindan insa edilmis. Budapeste'deki hemen hemen her eser gibi burasi da 2. Dunya Savasindan sonra yenilenerek modernlestirilmis. Su an icinde restoran ve kafeleri de olan bir otel olarak hizmet vermekte..



Defneli kiz.. Budapeste'ye gittigim bu tepeyi gordugum ilk gunden itibaren ben bu Defneli kizi sayikladim. Bu tepeye bakip bakip beyin firtinasi yaptim, nasil cikacagiz bu tepeye diye. Biz tirmandik efendim ama akilli turustler tur otobusleriyle cikmayi tercih ettiler. :)



Bu fotograflari Gellert tepesine tirmanirken mola verdigimiz gozlem teraslarinda cektim..




Ulastim ve en en yakindan fotograflamayi basardim.. Defneli kizimizin asil adi Ozgurluk Aniti.Bu defneli dalini kaldirmis kadin heykeli, Macar heykeltras Zsigmond Kisfaludi Strobl'un eseri. Gellert tepesindeki parkta yer alan bu anit sehrin her yerinden gorulebiliyor. Anit Budapeste'nin simgelerinden biri. 1945'te Budapeste'nin Rus ordusu tarafindan kurtulusunun anisina dikilmis.

BUDAPESTE 2

Buda tepelerinde Tuna nehri ve Peste'ye bakis.. Kopru'nun solunda Tuna nehri'nin tam ortasinda kalan yesil alan Margit adasi, yemyesil bir alan. Kirmizi catisi gorunen yer ise Parlamento Binasi..



Clark Adam Ter denilen meydan'dan Kraliyet Tepe'sine cikmak icin Siklo denilen teleferik benzeri, yayli sistemli bu arac kullanilabilir, tirmanmak da gayet zevkli ama bu araclara da bir kez binilmeli derim, 7000 Forint. Epey geyigini yaptik, bizde koyalim Topkapi Sarayi'na sahilden bilet 7 YTL olsun, zengin oluruz diye. Cunku mesafe gercekten cok kisa..



Kraliyet Sarayi pek cok kez yikilmis ve yeniden yapilmis. En son, 1945 sanirim, 2.Dunya Savasindan sonra Habsburglarin zamanindaki formunda yeniden insa edilmis. Icinde basta Macar Ulusal Galerisi olmak uzere pek cok muze barindiriyor.



Josef Rona'nin eseri olan Savoie'li Prens Eugene Heykeli 1900'de, Osmanli savasinda bir donum noktasi olan 1697 Zenta muharebesinde kazanilan zaferin anisina dikilmis.. Kaidedeki rolyeflerde savastan sahneler canlandirilmis. Iki Osmanli esiri prensin ayaklarina kapanmakta..



Biz esimle bu heykelin onunde bulusmak icin sozlesmistik. Muze gezmekten cok sikiliyor, bende bayilirim. Bizde sozlesiyoruz ben geziyorum cikinca bulusuyoruz. Macar Ulusal Galerisini gezdim sonra ciktim bekliyorum, 19:00 da bulusmak icin sozlesmisiz. Ben 18:00 zannediyorum aklim cikti. Insanin aklina o kadar kotu senaryolar geliyorki anlatamam. Iste altta gorunen bu meydanda tam 1 saat dolastim, esimin teli de bendeydi, galiba omrumun yarisi bu meydanda merak icinde dolasarak gitti.. Evet aldim dersimi ben cok bekletirdim esimi birkez tam 1,5 saat otel odasinda donmemi beklemisti. Bir daha yabanci bir ulkede esimi asla bekletmeyecegim...

BUDAPESTE 1

Budapeste gezimiz sona erdi. 3000 e yakin fotograf cekmeyi basardim ama secerken cok zor oluyor hangisini koysam bloga diye bakinirken saatler gecip gidiyor. Seyahat cok guzeldi hayatta en cok sevdigim sey hic tartismasiz yabanci bir kentin sokaklarinda kaybolmak, kendimden gecmeye yakin birseyler yasiyorum diyebilirim. Baska bir ulkede yabanci olmak bu hayatta en cok sevdigim sey, kesinlikle..
Alttaki fotoda gordugunuz yer Macaristan Parlamentosu. Ulkenin en buyuk binasi ve Budapeste'nin sembollerinden biri. Bina icin Neo-Gotik bir saheser deniyor ve insasi 1884-1902 yillarina dayaniyor. Londra'daki parlamento binasi esas alinarak yapilmis, gercekten cok etkileyici bir bina. Ici de inanilmaz bir mimariyle yapilmis goz kamastiriyor. Cok etkileyici.



Budapeste Tuna nehrini ayiran Peste ve Buda taraflarini birlestirmek icin yapilan koprulerle dolu. Alttaki Ersebet koprusu. Peste ne kadar duz ise Buda tarafi da o kadar tepelerden olusuyor. Bu durum da fotograf cekmeyi sevenler icin harika goruntuler ortaya cikariyor. Buda'dan Peste'yi goruntulerken essiz fotograf kareleri yakalaniyor.



Bu da Macar bebegimiz. Her yerde bol bol rengarenk gormek mumkun porselen olanlari epeyce pahali, el yakiyor..



Devlet Operasi. Eylul 1884'te Paris, Viyana ve Dresden'deki opera binalarina rakip olarak acilmis. Simetrik on cephenin suslemeleri, bir muzik temasini izliyor. Ana girisin iki yanindaki nislerde, Macaristan'in en onemli bestecilerinden ikisi olan Ferenc Erkel ile Franz Liszt'in figurleri yer aliyor. Opera binasinin icini gormek icin 25000 Forinti gozden cikarmaniz gerekiyor. Rehber esliginde minik bir tur atiyorsunuz. Konusulan dile gore olusturulan gruplarla opera binasinin icini gezdiriyorlar. Ben bir hata yaptim Ingilizce grubunu sectim ve cok kalabalikti, oysa Italyanca ya da Ispanyolcayi secsem ne dediklerini anlayamasam da binanin icini daha uzun gezerdim hatta sahneye bile cikardim diye simdi pisman oluyorum. Bu da bir tecrube. Icinin fotolarini sonraki postlarda koyacagim...



Budapeste gezimin en uzucu ani Herend'den aldigim sepet isi kasemi kirmak oldu. Iki uc gun uzuntuden kendime gelemedim. Sen taaa oralardan getir, ucakta bile kucagindan indirmeyerek durumu abart sonra eve gelip paketi acarken dusur kir. Cok cok cok kiziyorum kendime, neyse aldigim ve kirmamayi basardigim diger parcalarla avunuyor olsamda aci cekiyorum gercekten. Benim malim cok kiymetlidir bu yuzden kendime bile iskence edebilirim. Diger parcalar ise kutularinda kaldirdim henuz ortaya bir yere koymadim, biraz sakinlesmem lazim kizkardeslerime bile uzaktan gosterdim vallaha :) Ama Vaci Utca'daki satici hanim beni cok etkiledi , alti ustu porselen demeyin boyle oksaya oksaya satti kadin bir de yuzume bakti sen simdi bunlari koruyup kolayabilecek misin gibilerden. Iste sonuc ortada.